Psikolojik Hastalıklara Kur'an'ın Penceresinden Bakış
LEYLA SANCAK

Peki, insanın ruhsal gelişimini ifade eden bu dikey düzleme göre psikolojik hastalıkları nasıl açıklamak mümkündür?


Psikolojik hastalıklar, biyolojik temelli olabileceği gibi, bilişsel çarpıtmalar ve çözümlenmemiş travmatik duygular sonucu da tetiklenebilir diyebiliriz. Aslında olaya manevi cepheden bakacak olursak, nefsi varlığımıza kendimizi fazla kaptırıp, ruhumuzu gıdasız bıraktığımız zamanlar psikolojik açıdan en zayıf düştüğümüz zamanlardır. Nefs merkezli yaşamak  karşılaştığımız sorunlara karşı direncimizi düşürürken,  ruh merkezli yaşamak hayatın getirdiği sorunlara karşı tahammül gücümüzü artırmaktadır. İslam Tıbbı ve Osmanlı Tıbbına göre psikolojik hastalıklar "nefs hastalığı" olarak adlandırılmış, ve ‘’psikoloji ilmi’’, ‘’ilm’ün nefs’’ adıyla anılmıştır. Ecdadımıza göre aslında hastalanan ruh değil, nefs’tir. 

Tasavvuf geleneğinde nefsin yedi mertebesi vardır, ve her bir mertebedeki idrak seviyesih farklıdır. Üst basamaklara çıkıldıkça, insanın olaylara bakış açısı değişmekte, olayların insan üzerindeki etkisi azalmaktadır.

Yunus Suresi 62. Ayet bu konuya en güzel delildir. 
‘’ Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.’’

Bu ayet bize, dördüncü nefs katına ulaşmış mutmain nefsi müjdelemektedir. Ayete tefekkür gözü ile baktığımızda sormamız gereken soru şudur: 
Bir insan, nasıl olur da korkudan, üzüntüden azat olabilir? Bu nasıl mümkün olabilir? Evet Kur'an'a göre bu mümkündür. İnsan, nefsini tekamül ettirebilirse, olaylara verdiği tepki de değişir. Olayların onun zihnindeki olumlu-olumsuz tesiri hafifler.  Hatta tamamen yok olur.